Bursa'da 30 yılın bitmeyen çilesi...Balıklar ölüyor, Nilüfer Çayı zehir akıyor
Bursa'da 30 yılın bitmeyen çilesi...Balıklar ölüyor, Nilüfer Çayı zehir akıyor
Uludağ'ın güneyinden akan ve Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı zehir saçıyor. Yılın belirli dönemlerinde balık ölümlerinin de yaşandığı çaydan alınan numune suyun görüntüsü petrolü andırıyor. Bölge sakinleri 30-40 yıldır sanayileşmenin artmasıyla aynı sıkıntının yaşandığını dile getirirken, her gelen yerel yöneticinin söz verdiğini ancak çözüm üretilemediğine dikkat çekiyor.
Haber Giriş Tarihi: 28.05.2024 09:45
Haber Güncellenme Tarihi: 28.05.2024 09:45
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bbursa.com
Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi, sanayileşme nedeniyle adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda bazı zamanlarda toplu balık ölümleri görülüyor. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ovasını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor.
“80'lerde 9 kilogramlık yayın balıkları yaşardı, şimdi kurbağa bile yok”
Karacabey İlçesi İnkaya Mahallesi Muhtarı Hayrettin Başaran, “Bu sorun sadece biz köylülerin sorunu değil, tüm Türkiye'nin sorunu. Çünkü bu köylerden çıkan mahsullerin hepsi zehirli. 2016 yılında çevrecilerle bir kez daha eylem yapmıştık. Maalesef hiç kimseye sesimizi duyuramadık. Akan su resmen zehir. Bu zehirle sulanan mahsul tüketene de üretene de zarar. Ben çocukken 80'li yıllarda burada tutulan yayın balığının 9 buçuk kilogram geldiğini biliyorum. Ama şu an bu çayda bir tane kurbağa yaşamıyor. Bu canlıların tekrar bu çayda yaşayıp, bu insanların da bu zevki yaşaması en büyük hakkıdır” şeklinde konuştu.
Longoz ormanları tehlikede
İlhan Güven, “Nilüfer Çayı, ileriki tarihlerde longoz ormanlarının kurumasına sebep olacak. Bunu yetkililer duyar da el atarsa, longoz ormanlarını da kurtarmış oluruz. Görüntüsü petrolü andırıyor, yağmur yağdığında temiz gibi görünse de pislik yine akmaya devam ediyor. Yaz aylarında köylerde kokudan durulmuyor. Eylül, ekim aylarında burada çok fazla balık ölümü gerçekleşti. Derede balık avlamak yasak deniliyor ama toplu ölümlere gelince kimse sesini çıkarmıyor” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'da 30 yılın bitmeyen çilesi...Balıklar ölüyor, Nilüfer Çayı zehir akıyor
Uludağ'ın güneyinden akan ve Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı zehir saçıyor. Yılın belirli dönemlerinde balık ölümlerinin de yaşandığı çaydan alınan numune suyun görüntüsü petrolü andırıyor. Bölge sakinleri 30-40 yıldır sanayileşmenin artmasıyla aynı sıkıntının yaşandığını dile getirirken, her gelen yerel yöneticinin söz verdiğini ancak çözüm üretilemediğine dikkat çekiyor.
Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi, sanayileşme nedeniyle adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda bazı zamanlarda toplu balık ölümleri görülüyor. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ovasını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor.
“80'lerde 9 kilogramlık yayın balıkları yaşardı, şimdi kurbağa bile yok”
Karacabey İlçesi İnkaya Mahallesi Muhtarı Hayrettin Başaran, “Bu sorun sadece biz köylülerin sorunu değil, tüm Türkiye'nin sorunu. Çünkü bu köylerden çıkan mahsullerin hepsi zehirli. 2016 yılında çevrecilerle bir kez daha eylem yapmıştık. Maalesef hiç kimseye sesimizi duyuramadık. Akan su resmen zehir. Bu zehirle sulanan mahsul tüketene de üretene de zarar. Ben çocukken 80'li yıllarda burada tutulan yayın balığının 9 buçuk kilogram geldiğini biliyorum. Ama şu an bu çayda bir tane kurbağa yaşamıyor. Bu canlıların tekrar bu çayda yaşayıp, bu insanların da bu zevki yaşaması en büyük hakkıdır” şeklinde konuştu.
Longoz ormanları tehlikede
İlhan Güven, “Nilüfer Çayı, ileriki tarihlerde longoz ormanlarının kurumasına sebep olacak. Bunu yetkililer duyar da el atarsa, longoz ormanlarını da kurtarmış oluruz. Görüntüsü petrolü andırıyor, yağmur yağdığında temiz gibi görünse de pislik yine akmaya devam ediyor. Yaz aylarında köylerde kokudan durulmuyor. Eylül, ekim aylarında burada çok fazla balık ölümü gerçekleşti. Derede balık avlamak yasak deniliyor ama toplu ölümlere gelince kimse sesini çıkarmıyor” ifadelerini kullandı.
Son Haberler
Merkez Bankası, TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladı
Şubat ayında 1,52 trilyon TL tutarında ödeme kartla yapıldı
Merkez Bankası, TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladı
Depresyon yaşlanmanın doğal bir parçası değil
Finlandiya üst üste sekizinci kez dünyanın en mutlu ülkesi oldu
Lise öğrencisinin akülü araç sevinci
Gemlik Spor Salonu açılış için gün sayıyor
İBB'ye yönelik soruşturmada İmamoğlu İnşaat'a el konuldu
Bursaspor'da Kırşehir FK maçı hazırlıkları sürüyor
Ulu Cami'nin Ramazan mahyası değişti
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 9 ay mahsur kalan NASA astronotları dünyaya döndü
Gemlik'te kaçak yapılara göz açtırılmıyor
Orman yangını değil, iftar hazırlığı
Tiroit hastalarına önemli uyarı
Kampüste Ramazan coşkusu