Osmangazi Belediyesi’nin medya buluşmaları kapsamında düzenlediği ‘Maç Kaç Kaç?’
söyleşisinin konukları, spor gazeteciliğinin usta kalemleri Mehmet Ali Ekmekçi ile
Cevdet Altınel oldu.
Haber Giriş Tarihi: 20.10.2025 10:06
Haber Güncellenme Tarihi: 20.10.2025 10:07
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bbursa.com
Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Girişimcilik Merkezi’nde gerçekleşen ‘Maç Kaç Kaç?’
söyleşisinde geçmişten bugüne spor haberciliği konusu ele alındı. Sevda Kurul’un
moderatörlüğünü üstlendiği programda usta gazeteciler Mehmet Ali Ekmekçi ile Cevdet
Altınel, Türkiye’de alternatif sporların gelişiminin yanı sıra spor haberlerinde eski ve yeni
yaklaşımları masaya yatırdı. Şehrin takımı Bursaspor’un ilk ve son dönemine dair
düşüncelerini de aktaran konuklar, söyleşi boyunca sporun haber dili, tarafsızlık ilkesi ile
sosyal medyanın etkisi üzerine dikkat çekici tespitler paylaştı. Yıldırım Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nin gazetecilik bölümü öğrencilerinin katılım sağladığı program, keyifli bir
atmosferde tamamlandı.
“Spor Gazeteciliğinin Kendine Özgü Bir Dengesi ve Sistematiği Var”
Spor gazeteciliğinin geleneksel gazetecilik anlayışından bağımsız, kendi dinamikleri ve
kuralları olduğunu söyleyen Mehmet Ali Ekmekçi, “Bu alanın kendine özgü bir dengesi,
bir sistematiği var. Herkesin kolayca içine giremediği bir yapıyı barındırıyor. Geçmişte
branş gazeteciliği çok daha belirgindi. Her muhabir kendi alanında uzmanlaşırdı. Ancak
günümüzde bu ayrımlar giderek azaldı. Çağımızın medya iklimi, kuralları da değiştirdi.
Eskiden haberlerimiz daha büyük bir merakla beklenirdi. Çünkü kitlesel iletişim araçları
sınırlıydı. İnsanlar sabah erkenden bayilere koşar, spor gazetecilerinin kaleminden
çıkan analizleri, eleştirileri okumak için sabırsızlanırdı. Bugün ise her şey anlık olarak
sosyal medya platformlarında paylaşılabiliyor” dedi.
Haberciliğin bir zaman yarışına dönüştüğünü söyleyen Ekmekçi, “Bu yarışta geride
kalırsanız, ‘bayat haber’ dediğimiz noktaya düşmeniz an meselesi. Bu da mesleğin
temposunu, aksiyon alanını son derece güçlü kılıyor. Akıllı telefonların herkesin elinde
olduğu bir çağda fark yaratmak için yeni dengeleri, kuralları ve söylemleri göz önünde
bulundurmak gerekiyor. Eskiyi unutmadan, kurumsal hafızayı koruyarak; yeniyi ise
doğru bir disiplinle kuşaklara aktararak ilerlemeliyiz. Çünkü sadece bugünün spor
anlayışıyla değil, geçmişin birikimiyle de geleceği şekillendirmek zorundayız. Sonuçta
Türkiye’de sporun sadece futboldan ibaret olmadığını unutmamak gerekir. 1970’li ve
80’li yıllarda olimpiyatlarda elde edilen başarılar, gazete sayfalarında geniş yer bulurdu.
Bugün futbola olan yoğun ilgimize rağmen, diğer branşlarda da ‘biz buradayız’ demek
oldukça önemli” diye konuştu.
Medyaya olan ilginin eskiden çok daha fazla olduğunu belirten Cevdet Altınel, “Eskiden
medyanın itibarı ve etkisi güçlüydü. O yıllarda kameraman arkadaşlarımızla birlikte
sayısız habere gittik, farklı olayları kamuoyuna aktardık. Teknoloji bugünkü kadar
gelişmediği için analog fotoğraf makineleriyle çalışırdık. Çekilen filmler karanlık odalarda
yıkanır, baskısı yapılır, ardından gazeteye seçilerek yer verilirdi. Bu süreç zaman alır,
sabır ve emek gerektirirdi. Benim için televizyonculuk bir meslekten öte bir tutkuydu.
Bugün ise herkesin elinde bir telefon var; herkes muhabir, herkes kameraman. Oysa bir
dönemin haberini ulaştırmak, o emeği medyaya taşımak hiç kolay değildi. Terminale
gidip kasetleri zarflara koyarak medya kuruluşlarına ulaştırdığımız günleri hatırlıyorum.
Biz bu zorluklardan bugüne geldik” dedi.
‘Medya, İnsana Sabrı, Azmi, Mücadeleyi Öğretir’
Mesleğin zorluğu kadar keyfinin de bambaşka olduğunu vurgulayan Altınel, “İnsanlara
ulaşmanın, haberin gücüyle toplumu bilgilendirmenin verdiği tatmin duygusu hiçbir
meslekte yoktur. Bu iş parayla ölçülecek bir iş değildir. Çok emek, az kazanç ama
yüksek manevi doyum vardır. Gazeteciliğin tozunu yutan bir kişi bu mesleği kolay kolay
bırakamaz. Bu yüzden genç arkadaşlarıma şunu söylemek isterim: Eğer bu mesleğe
başlıyorsanız, sonuna kadar gidin. Çünkü medya, insana sabrı, azmi, mücadeleyi
öğretir. Gazeteciliğe bir kez başladığınızda artık başka bir meslek size aynı heyecanı
vermez” diye konuştu.
Programın sonunda moderatör Sevda Kurul tarafından gerçekleştirilen soru-cevap
bölümünde öğrenciler, yöneltilen soruları sembolik bir mizansenle sarı ve kırmızı
kartlarla yanıtladı. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, usta
gazeteciler Mehmet Ali Ekmekçi ile Cevdet Altınel’e teşekkür hediyesi takdim ederek,
emeği geçen herkesi yürekten kutladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osmangazi’de Spor Haberciliği Masaya Yatırıldı
Osmangazi Belediyesi’nin medya buluşmaları kapsamında düzenlediği ‘Maç Kaç Kaç?’ söyleşisinin konukları, spor gazeteciliğinin usta kalemleri Mehmet Ali Ekmekçi ile Cevdet Altınel oldu.
Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Girişimcilik Merkezi’nde gerçekleşen ‘Maç Kaç Kaç?’
söyleşisinde geçmişten bugüne spor haberciliği konusu ele alındı. Sevda Kurul’un
moderatörlüğünü üstlendiği programda usta gazeteciler Mehmet Ali Ekmekçi ile Cevdet
Altınel, Türkiye’de alternatif sporların gelişiminin yanı sıra spor haberlerinde eski ve yeni
yaklaşımları masaya yatırdı. Şehrin takımı Bursaspor’un ilk ve son dönemine dair
düşüncelerini de aktaran konuklar, söyleşi boyunca sporun haber dili, tarafsızlık ilkesi ile
sosyal medyanın etkisi üzerine dikkat çekici tespitler paylaştı. Yıldırım Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nin gazetecilik bölümü öğrencilerinin katılım sağladığı program, keyifli bir
atmosferde tamamlandı.
“Spor Gazeteciliğinin Kendine Özgü Bir Dengesi ve Sistematiği Var”
Spor gazeteciliğinin geleneksel gazetecilik anlayışından bağımsız, kendi dinamikleri ve
kuralları olduğunu söyleyen Mehmet Ali Ekmekçi, “Bu alanın kendine özgü bir dengesi,
bir sistematiği var. Herkesin kolayca içine giremediği bir yapıyı barındırıyor. Geçmişte
branş gazeteciliği çok daha belirgindi. Her muhabir kendi alanında uzmanlaşırdı. Ancak
günümüzde bu ayrımlar giderek azaldı. Çağımızın medya iklimi, kuralları da değiştirdi.
Eskiden haberlerimiz daha büyük bir merakla beklenirdi. Çünkü kitlesel iletişim araçları
sınırlıydı. İnsanlar sabah erkenden bayilere koşar, spor gazetecilerinin kaleminden
çıkan analizleri, eleştirileri okumak için sabırsızlanırdı. Bugün ise her şey anlık olarak
sosyal medya platformlarında paylaşılabiliyor” dedi.
Haberciliğin bir zaman yarışına dönüştüğünü söyleyen Ekmekçi, “Bu yarışta geride
kalırsanız, ‘bayat haber’ dediğimiz noktaya düşmeniz an meselesi. Bu da mesleğin
temposunu, aksiyon alanını son derece güçlü kılıyor. Akıllı telefonların herkesin elinde
olduğu bir çağda fark yaratmak için yeni dengeleri, kuralları ve söylemleri göz önünde
bulundurmak gerekiyor. Eskiyi unutmadan, kurumsal hafızayı koruyarak; yeniyi ise
doğru bir disiplinle kuşaklara aktararak ilerlemeliyiz. Çünkü sadece bugünün spor
anlayışıyla değil, geçmişin birikimiyle de geleceği şekillendirmek zorundayız. Sonuçta
Türkiye’de sporun sadece futboldan ibaret olmadığını unutmamak gerekir. 1970’li ve
80’li yıllarda olimpiyatlarda elde edilen başarılar, gazete sayfalarında geniş yer bulurdu.
Bugün futbola olan yoğun ilgimize rağmen, diğer branşlarda da ‘biz buradayız’ demek
oldukça önemli” diye konuştu.
Medyaya olan ilginin eskiden çok daha fazla olduğunu belirten Cevdet Altınel, “Eskiden
medyanın itibarı ve etkisi güçlüydü. O yıllarda kameraman arkadaşlarımızla birlikte
sayısız habere gittik, farklı olayları kamuoyuna aktardık. Teknoloji bugünkü kadar
gelişmediği için analog fotoğraf makineleriyle çalışırdık. Çekilen filmler karanlık odalarda
yıkanır, baskısı yapılır, ardından gazeteye seçilerek yer verilirdi. Bu süreç zaman alır,
sabır ve emek gerektirirdi. Benim için televizyonculuk bir meslekten öte bir tutkuydu.
Bugün ise herkesin elinde bir telefon var; herkes muhabir, herkes kameraman. Oysa bir
dönemin haberini ulaştırmak, o emeği medyaya taşımak hiç kolay değildi. Terminale
gidip kasetleri zarflara koyarak medya kuruluşlarına ulaştırdığımız günleri hatırlıyorum.
Biz bu zorluklardan bugüne geldik” dedi.
‘Medya, İnsana Sabrı, Azmi, Mücadeleyi Öğretir’
Mesleğin zorluğu kadar keyfinin de bambaşka olduğunu vurgulayan Altınel, “İnsanlara
ulaşmanın, haberin gücüyle toplumu bilgilendirmenin verdiği tatmin duygusu hiçbir
meslekte yoktur. Bu iş parayla ölçülecek bir iş değildir. Çok emek, az kazanç ama
yüksek manevi doyum vardır. Gazeteciliğin tozunu yutan bir kişi bu mesleği kolay kolay
bırakamaz. Bu yüzden genç arkadaşlarıma şunu söylemek isterim: Eğer bu mesleğe
başlıyorsanız, sonuna kadar gidin. Çünkü medya, insana sabrı, azmi, mücadeleyi
öğretir. Gazeteciliğe bir kez başladığınızda artık başka bir meslek size aynı heyecanı
vermez” diye konuştu.
Programın sonunda moderatör Sevda Kurul tarafından gerçekleştirilen soru-cevap
bölümünde öğrenciler, yöneltilen soruları sembolik bir mizansenle sarı ve kırmızı
kartlarla yanıtladı. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, usta
gazeteciler Mehmet Ali Ekmekçi ile Cevdet Altınel’e teşekkür hediyesi takdim ederek,
emeği geçen herkesi yürekten kutladı.
Son Haberler
Azmin ve cesaretin hikayesi Osmangazi’de hayat buldu
Engelleri aşan buluşma
Bursaspor Mardin 1969 Spor maçı hazırlıklarını tamamladı
Bursaspor taraftarlarına deplasman yasağı geldi
Tahsin Tam: "Büyük bir camiayı temsil ediyoruz"
"Dağ Yöresi, Bursa'nın geleceğine damga vuracak"
TOGG T10F'ta satışların 10 bin adedi geçmesi hedefleniyor
"Mahkeme beraat verdi, ben sizi rahat ettirir miyim" diyerek oğluna çarpan taksicinin ağabeyini vurdu
Bursa’da, öğrenciler elektronik atıklar konusunda bilgilendirildi
Gürsulu Mesut'un Bursaspor hayali gerçek oldu
Osmangazi’de yılın son meclis toplantısı gerçekleştirildi
BURSARAY'da anlamlı farkındalık
Kış lastiği uygulamasında, yasak saatte araç kullanmaktan ceza yediler
Bursa’da sis şehri yuttu
Şap mağduru üreticiler destek bekliyor