BİLMİYORUM FARKINDA MISINIZ?

Son üç aydır EUR’yu ciddi bir biçimde hükümet baskılıyor.

Kur korumalı mevduat hesaplarına yapılan ödemeleri en az indirmek, akaryakıt fiyatlarını kontrol edebilmek adına…

Peki bu parayı nasıl sübvanse edebiliyor?

İşte bütçede nereden geldiği tam olarak izah edilemeyen 24,5 milyar USD var deniyor….

Neyse ne…

Her ne kadar bir şeyler için adım atılsa da üç harfli marketlerde bildiğiniz fiyat kıyımı devam ediyor.

Bütçe fazla veriyor çünkü o kadar aşırı kar ile satış yapılıyor ki ödenen vergiler fazla verdiriyor…

Hükümetin yapması gereken piyasa zincir ticaret kontrolünü yapamaması döviz kuru ve akaryakıt fiyat artışı bahane edilerek yapılan zamların daha da acımasızca yapılmasına neden oldu.

Ülke olarak bu enflasyonist baskı ortamının sebeplerinden birinin de kendi kendimize sürüklendiğimiz bir açgözlülük olduğu aşikar.

Ekonominin “sözde” toparlandığı havası pompalansa da, iktidar elitlerinin toplumun en alt kesimleri ile artık aralarındaki kapanmaz uçurumun ve bu uzaklığın sebep olduğu soğukluk ve irtibatsızlık ta ülkeyi çıkmaza soktu.

Bilmiyorum farkında mısınız?

Gelecek için umutsuzluk girdabında debelenirken kime niye nasıl ve neden güveneceğimizi bulmak için çırpınıyoruz.

Ama halen en net görünen kafalarda bile bir acaba mı hali her yeri kaplamış durumda.

Bakın ekonomi diye başlayan yazımız bile sosyolojik tahlille bitiveriyor…

Bu kadar araftayız sorma gitsin….