ORTAYA KARIŞIK SALATA

Sizi pek bilemiyorum ne kadar seversiniz ortaya karışık salata. Biraz domates olsun, biraz soğan. Çengelköy bademsiz salata da olmaz. Taze soğanın da hatırı kalmasın. Bol bol yeşil ve kırmızı ince kapya biber. Maydanoz da olsun ve hatta dereotu da. Göbek salata ve marul da fena gitmez. Belki de biraz kişniş. Limon da sıkalım sirke de. Cevizsiz de yetim gibi olur. Ha biraz da beyaz peynir. Nar ekşisini gezdirdikten sonra extra virjin zeytinyağı. Tuz ve karabiber…

İşte CHP’nin de durumu aynen bu şekilde.

Biraz ondan biraz bundan olsun diyerek. Kim Tayyip Erdoğan’a bindirdiyse partiye aldılar.

Mehmet Bekaroğlu genel başkan yardımcılığı yaptı. Gitti en üst mertebe de temsil ettiği partinin tarihine faşist damgasını basıverdi.

İşin daha da trajikomik yönü, hiçbir CHP’li “sen ne diyorsun arkadaş?” demedi.

Diyemedi…

Mustafa Kemal ve Mustafa İsmet…

Her iki Mustafa ayyaş oldu.

Ateist oldu. Deist oldu…

Ama kimse faşist dememişti. Diyememişti…

Kale içeriden yıkılır misali Bekaroğlu deyiverdi.

Ortaya karışık salatanın kaderidir bu…

Ya bir malzeme muhakkak birinin midesine dokunur, yiyemez.

Ya da biri “neden roka yok” diye sorar, keyifler kaçar.

Siz siz olun çoban veya mevsim salatadan şaşmayın…