CHP Bursa Çalışma Grubu

Doğru anlattılar, yanlış anlaşıldılar.
CHP içinde, bildim bileli, gruplaşma vardır.
Bu gruplaşmalar, çoğunlukla siyasi oluşumların birbirlerine karşı duruşlarıdır ki, parti dinamiklerini arttırır, enerji akışını hızlandırır ama, partinin oyuna pek etki etmezdi.
Ne zaman dengeler değişti, parti sağa kaymaya başladı, bu gruplaşmalar daha bir belirginleşti.
CHP, Örgüt olmaktan çıkıp, "adamcılık" sistemine döndü.
Öyle ki, İl, İlçe Başkanlıkları bile, nefret ettiğim delegelik sistemine ve delege ağalarına esir oldu.
Daha ötesi, delege ağaları, üst koltuklara gözlerini dikti ve son dönem, istediğinide elde etti.
Onun adamı şuraya, bunun adamı oraya derken, bir baktık ki, İki Belediye, işlerini yapmak yerine, kalıcı olmak isteyen delege ağalarının arka bahçesi, hatta kiralık arsası olmuşlar.
Gemlik Belediyesi, nasıl becerdiyse bu adamcılık yarışından uzak kalmayı başardı.
Mudanya ve Nilüfer, tam anlamıyla AKP gibi bir oluşum içinde kayboldu gitti.
İşte bu şartlarda, başını Ekrem Demiröz ve arkadaşlarının çektiği, sonrasında benimde dahil olduğum, bugün için yaklaşık 800 Kişilik CHP Bursa Çalışma Grubu oluşturuldu.
Bu grubun, şimdilik bir tek beklentisi ve dileği her konuda, Adayların Üye tarafından Ön Seçim ile belirlenmesi.
Şimdilik başka bir beklentileri yok.
Sadece, Üye Bazlı Ön Seçim.
Yani Parti içi Demokrasi.
Haksızda değiller hani.
Vekilleri Parti Meclisine yerleşmiş, Vekilleri yönetecek PM bile Vekillerden oluşuyor.
Vekiller kendi yerlerini korumavderdine düşmüş, Ülke gündeminden bi haber.
Daha kötüsü, İl, İlçe Başkanlıkları, İl emrinde kısıtlanıp kalmış.
Gemlik hariç, Belediyelerim emir eri Meclis Üyeleri ile yolsuz, yordamsız, bir adama hatta birkaç adama bağlı gidiyorlar.
Nilüfer ve Mudanya AKP'li Müteahhitlerin oyun bahçesi.
Kendi Belediyelerinde bu kadar özgür değiller.
İşte, Bursa Çalışma Grubunun önemi burada daha net ortaya çıkıyor.
Üyenin belirlediği Parti Emekçileri yerine, onun bunun adamıyla yürünen yolun sonu uçurum.